11 Ekim 2009 Pazar

köpükler ve balonlar

bir şarkı gibi alıp beni eline
ancak kendi silsilesine ayak uydurtur..
kenti ritmine..
neden diye sormazdım istemezse
ama birileri hep soruyor..neyim eksik benim.?

ben senin bacakları içine kıvrılmış müzik aletindim
ayaklıksız ayakta duran tek müzik aletin
bir yere yaslamadan tutabildiğin..
tellerime basmanı istemezdim..
gözlerime baksan istediğin şarkıyı söylerim..

o an o kadarını farkedemedim hatta
sen dediğinde bu kadarı da fazla dedim..

ben sen benim gözlerime bakarken o an
-ne kadar da sevdiğini- düşünüyor derdim
sevip sevmediğinmiş düşündüğün
hatta ve hatta sevmediğin.
olsun..

elim elinin üstünde eğreti dururken
-ona da dedim ama..gittim..evet! ve başkasının koynuna girdim!-
kırdığımı farkettim seni
bilemezdim ki o an bu denli incitebileceğini beni..

kimin kırık kalbi elimdeki?
kimin ingiliz anahtarı gerekir ki.?

hiç yapmadığım şeyleri senle de yapamadım
bir dilek hakkım vardı oysa..
-bilmiyorum ne kadar ama-
geç olsa da sana harcadım

o fitiller daha mı sıcaktır sana benden
alt-üst olan sen değilmişsin gibi
dileğim bu olmamalıydı bugün
evet belki yine seninle ilgili
bu kadar umarsız kalmamalıydı gidip gelen titrek ateş
sönen aydınlıkların karbondioksitli nefesi benimkinden daha kuvvetli..

demek istemezdim öyle
demedim saysak..
öyle olurdu, sen demiştin bunu..

şimdi düşünüyorum da
son gelişin benim üstüme
son değişi daha birçoğunun göremediği saçları yüzüme
sabun köpükleri..
balonlar..
sendenmiş o gün..
özür dilerim kendimden sonra da
bunu yaşatmak istemezdim..

sadece sevişmek istemiş benle
öpüşmek nezaketten..

s.e.v.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder