9 Temmuz 2009 Perşembe

temmuz-dokuz

..
ve onu okurken çeviririm sayfalarını bi' martının kanat çırpışı gibi
sayfalarının köşelerinde ağzımdan parmak izleri bir hışımla
öyle bir yazar ki çiçeği burnundan düştü düşecek -ama yine de- bir ergenin hisleri
her mürekkebine batırdığında inletir kalemini
sayfaya dokunması.. taa orgazmın tepeleri!
o ergenin sertleşmiş penisi
huzurunda..:
ölümsüzler kadar canı var bekaretimin
her kelimede bozar beni
her sayfada getirir
ve her kelimede inletir gibi
aşık olduğum yazar..
Bukowski gibi
adeta 'kalemini kadınların içinde gezdirir'
her batırışında kalemini mürekkebe
gözlerim ve dudaklarım antogonistik ve periyodik
açılırlar ve kapanır..
histerik bir kadının gererken kaslarını şefkat beklemesi kadar acınasıdır..
ahh benim doyumsuz düzyazı şairim..
bütün kitaplarını okudum senin..
tekrar dillendir cümlelerini.. tekrar!
hızlı ve daha da hızlı..
ebediyen kaleminle sevişebilirim..


s.e.v