ben beşiğinden düşen bir kadınım
hepiniz gibi küçükken kapıların eşiklerine tırmanırdım
sancım yok olmak değil
biraz daha doğurmak kendimden
ben öyle uluorta, gazetelere sarılmış bir yatırım
herkes uyuduğunda lir çalar
karanlık basmakalıp bir aydınlığa vurduğunda
her telimin akordunu bozarım
çekirdeklerini tüküren bir malta eriği eşliğinde
sloganımı gökkuşağına boyarım
aldanırım ahmak ıslatana
güneşlere rast gelir şemsiyem
ben her yalnız kaldığında
yalın ayak ve yarı çıplak
adamlardan ve kadınlardan inançalarını çalarım
çalarım tefimi ve her heyecana aşk diyecek kadar küstahım
ve uykumda eli olanlar bilsin
ben eski bir saat ustasıyım!
bitlerimi eşeleyip kendimi palmiyelere döker
ipek kılıfları tek celsede söker
kalbime kın kundaklarım
iyi ki bir ad dahi düşünmemişler
ben ki parmaklıklarını ve vidalarını yalayan ben
(beşiği vernikli)
beşiğinden kayan bir kuklayım
çoçuk değiliz ya bu vakitten sonra! :
beşiğinden düşen bir kadınım.
s.e.v.
23 Ekim 2009 Cuma
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)