ben senin erkeklerini sevdim..

ben senin erkeklerini sevdim
doğrudan sevmeye yüzüm yok seni
kalbimin içini boş bırakmış da kapısına yığılmış bir kalabalık insan gibi..
hep tek tarafa çeken bir gemi !

ben senin erkeklerini sevdim
onların seni sevmeye hakkı var diye
senin sevdiklerini sevdim..
bir taraftan da beni sev diye
dokunabileceklerine dokunurdum ;
ve sana dokunabileceklere..

ben o erkekleri sevdim başımı önüme eğip
bir vazifeymiş gibi bu serbest meslekten işkence çekicilik
hatta doğrudan seni sevebilsem daha az severdim ;
onlar aktarırken sana beni çalarlar diye malzememden
iyice kanırtıp da bana seni
daha da yüklendim..

ben senin erkeklerini sevdim
bir yasağı yaşamak için
bir dogmaya sürüklenirim..

bir çok mutlu insan gördüm
tanıdıklar gibi bir yerlerden
eski dostlar gibi
işte anca bir 'sen'

senin erkeklerini sevdim ben..
kendimi mi kullanıyorum? seni mi? onları mı?
elimden tek bu gelir gibi
hani bir tarafından tutabileyim diye
ve 'kafamdan çıkmıyorlar'
sırf onları düşünmem etik diye
ve belki bir gün aynı anda aynı şeyi düşünürüz diye
seni o kadar -tutmayı bırakıp kendimi- sevmeyi istedim ki
safi bu yüzden
ben..
ben senin erkeklerini sevdim..


s.e.v.