11 Ekim 2009 Pazar

bir rakıda ben düşsem aklına..

bir sabah benle uyansan
dokunabilmek değil dediğim
yalnız, beynini uyarırken ben.. uyansan
hoşuna gitse 'ben' düşüncesi
bir telefon açıp hoh'lasan

bir sabah benle uyansan derim..
düşüncemle
her gece derim bunu
söz konusu sabahtan önceki her gece

bir sabah benle uyansan
hatta biraz da geceden düşsem aklına
üşürsen ben örter gibi olsam üstünü-çekerken pikeyi-
gülümsersen rüyanda, ben öptüğümden olsa ensenden

bir sabah benle uyansan
bir sabah 'ya..seviyorum!' desen o'nu
ve 'o' ben olsam
öyle iyi hissetsen ki rahat da olsa için
benim olsan, yadırgamadan
öpsen..zorlamadan..

bir gece rüyanda benim olsan
uyandığında elin boşa vurunca burkulsa için
özlesen beni
koyamasan yerime kimseyi

bir rakıda ben düşsem aklına
şarap dudağını dilini benim rujum gibi boyasa
bir kaktüse dönsen yüzünü meyvesinden bahsetsen
ben farkında olsam bu sefer senin
bocalamadan bıraksam kendimi..

ve bir gececik sarılabilsek birbirimize
saatimizi kurmadan uyayabilsek
hiçbir uçak kalkmayacak olsa o gecenin gündüzünde
hiçbir tur olmayacak olsa..
hiçbir tur..hiçbir yere!

ve baksam gözlerine ve baksan aynı ateşle
ben kumları çıkartırken sandaletimden eğilip 'küçük sevgilim' dermiş gibi bana
dokunsan yine gözlerimden içime
'aslında dokunmadan hiçbir yerime; aynı anda her yerime dokunabilen tek kişi' olan sen..
okusan içimi
tekrar heyecanlandırabilsem seni
beni yine çok sevsen..
ama eskisi gibi..

s.e.v.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder