23 Mayıs 2010 Pazar

ben çocuğum hala

ben çocuğum hala
sonbaharda güneşe, dördüncü buluşmada seni seviyorum'a aldanan
her hatasından sonra özür dileyip, söz verip; aynı hatayı tekrarlayan
bir çocuğum ben, bir çocuktan daha çocuk; kendi kendine konuşup hayali arkadaşı olmayan
uyanınca üstüne bir şeyler giyen bir çocuğum, annem derdi uyanınca üşürmüş insan
bir çocuğum ki arayıp sevgilisini şarkılar dinletip heyecanlanan
bir çocuğum tasolarım var misketlerim var birbirine çarptırdığım, attığım
çizgi filmini seyretmek için erken kalkan bir çocuksam ben, mısır gevreğimi televizyon karşısında yerim
ne zaman çay içsem üstüne soğuk su eklerim
ne zaman çorba içsem üstüme dökerim
makarna yerim akşamları dinazor şekilli makarnalardan
kinder yumurtadan çıkan oyuncakları ağzımdaki çikolata bitmeden yapıp, raflarıma dizerim
bir çocuğum ben lunaparklarda gondola binenleri izlerim
vazgeçmeyecek kadar çocuğum ve her oyunda parçalanır dizlerim
bir çocuğum ben kendini büyükseyecek kadar küçük
ve takdir edilmeyince ağlayan, küsen
pamuk altında fasulye yetiştirip, kokusunu da seven filizlerinin
su yutan denizde burnu genzi yanan, denize girip kuma ulaşana kadar taşlardan koşan
akşamları sokağa çıkıp, en fazla evinin iki sokak ötesinde dolaşabilen korkmadan

her ayrılıktan sonra ağlayan, her güneşe aldanan, her güne umutla başlayan
çocuksam çocuğum ben sigara dumanı halkalarına mutlu olan
bana olan her sözüne heyecanlanan
ama her güzel gülüşe de aşık oluyorum çocuksam
çocuğum ben, ben uyuyana kadar gitme, yat yanımda.


s.e.v.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder