6 Ekim 2009 Salı

o.m.c.o.c.

sen gitmeden önce toparlanırken
büyük çantana konacak ufak tefek eşyaların kalmışken
kahvemi yudumladım yavaşça ezercesine damağımda kafeini
sararcasına üstümde dilimin nikotini eşiğine doğru üfledim..
farketmedin.. sana kadar gelmedi..
westernleri hiç sevmem
sevmem gurur yapıp dönmemeyi
işlenmiş kabzaları severim oysa
ve severim o tür sahneleri..
tüm kötü alışkanlıklarımı sığdırdım o lahzaya
gülümsemenle gitmen vardiyasında
saatim çan zili gibi titrerken milinden
ne kadar korktuğumu hiç söyleyemedim seni akybetmekten
ve giderken göremedim seni
senden önce yolun sonunda noktalaşmış görebilirdim kendimi senin gözünden
kalbime dökülmüş gibi şimdi kahvem
duydum ki kitabımızı kapatmışız en sürükleyici yerindeyken
baş karakterlerden birini öldürmüşüz
diğeri başkalarından af diler olmuş
çenemim altından bir balon geçmiş bir çocuğun ağzından
madolyanın diğer tarafını çok küçükken göstermişler bir kıza
ağlamaklı etmişler bebekleri
hey! ne renk görüyorsunuz beni?
içime üfledim sigaramı
tepti dumanım isim
biri zehirlenecek bu saatlerde
hükmü kendinedir yazar bir yerine korkmayın
her şey yolundaymış gibi göstermektense..
bırak beni
olmayayım..
şimdi bir hikaye yazmaya başlasam F klavyeyi öğrensem
artık şeker atmaya başlasam kahveye
bıraksam sigarayı
ve erkekleri sevsem sonra
basbayağı kutlasam özel günleri
bir grup toplansa 'kutlayacağız' artık dese 'doğum günlerini'
inan kolaya alışmadım
ama zorlaştırman hilabazlığından senin her şeyin
bil ki ama
alışkanlıklarımdan vazgeçmeyeceğim bebeğim
ben bir kanun kaçağıyken ağzımda bandanam
atımı şahlandırır giderim buralardan
sana saçmalarım kalır silahımdan..
şimdi elime geçen sayılabilir bir şey değil
tanımlayın bana neyi tuttuğumu
derin vadiyi yarıp oturacağım yine bir yunusun önüne
ne yol yaparsa yapsın
ve kapanacaklarsa da kapansınlar
benim değilsin ama
başkasıyla da düşünemem seni
ignore etmeni önemsemeyecek kadar önemsiyorum seni
bunu önemsemeyecek kadar umrumda değilsin benim.

s.e.v.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder